Meydan Okumayı Sevenler Buraya!
Ancak her gün yeni bir şey öğrenmenin ve kabuğunu kırmanın verdiği gurur ve başarmanın verdiği motivasyon ile hevesim çok daha arttı. Bu yolculukta kendime sık sık sorduğum sorular oldu. Başarı nedir? Başarı kişisel midir? Kişisel başarı, kısa süreli bir mutluluk veriyordu. Takım ruhu ile, bir işi hep beraber, herkesin bir ucundan tutarak başarması daha kıymetliydi daha etkiliydi.
Bu çalışma ortamında iş hayatıma devam ederken kurucumuz (eski patronumuz) Haluk, yeni bir sistemden bahsetti. Kendisi her zaman yeni fikir, uygulama ve olasılıklar peşinde koşan biridir. Her zaman bir patrondan daha fazlasıydı. Bu yeni sistemde, patronsuz olarak ve kolektif yönetim ile çalışma hayatımıza devam edeceğimizi söyledi. Kolektif yönetim sayesinde herkes hem patron hem çalışan oldu. Bu sistemin en güzel tarafı, herhangi bir işi başından sonuna kadar merak eden, araştıran ve çalışan kişi sayısı arttı. Tüm sorumluluğu üstlendiğimiz süreçlerde, deneme ve yanılma özgürlüğümüzün arttığını gördük.
"Bu sistem tutmaz.", "Bu sistemde çok sorun çıkar, ortalık karışır." diyebilirsiniz. E haklısınız da, neler oldu neler.. Her yeniliğin bir bedeli ve süreci olacak elbet. Bu sistemin daha ilk günden bize gösterdiği en önemli şey, sorunlarımızı açık şekilde dile getirmemiz, dolayısıyla da çözümlere daha kısa sürede ulaşmamız oldu. Kolektif yönetim sayesinde "Bir şirketin olsa nasıl yönetirsin?" fırsatını birebir deneyimlemiş oluyorsun.
En güzeli de sektöre, ekosisteme ve hatta kendine yeni olasılıklar için meydan okumayı öğreniyorsun.