Ekosistemde Kendini Bulmak

Ben hep kendim oldum, ancak şirketler onlara, onların gelenekselleşmiş kültürlerine ayak uydurmamı istediler. Oysa onları bir adım ileriye taşıyacak olan farklı düşüncelerin, değişik kültürlerin bir araya gelmesidir, böylelikle organik olarak çağa ayak uydurup gelişebilirler.

Belki de bir çoğunuza tanıdık gelecek, okurken kendinizi bulacağınız birkaç örnek vermek istiyorum; mesela bir şirket içi etkinliğe kot pantolon ile katıldığım için, şirketin kıyafet yönetmeliğine uygun giyinmediğim gerekçesiyle uyarı almıştım. Üstelik etkinlik bir motivasyon etkinliğiydi. Yine geçmişte, dönemsel ciro hedefime ulaşıp bir de üstüne çıkmamı sağlayacak, benim için oldukça önemli ve çabalarım ile elde ettiğim bir müşteri projem sırf -bir, iki sayfa evrak- bürokrasiyi aşamadığımız için direktörüm tarafından reddedildi. Bunun nasıl yıkıcı olduğunu tarif etmeme gerek yok sanıyorum. En enteresan anımı ise en sona sakladım; sadece güler yüzlü olduğum için başka bir birim müdüründen uyarı almıştım.

Bu tarz birçok örnek verebilirim. Yani verebilirdim, artık değil. İçerisinde bulunduğum ekosistemi bir şirket olarak tanımlamak çok yavan ve yapay kalacak. Buraya maske takarak, kurumsal normlara bürünerek değil, nasıl hissediyorsak, nasıl yaşıyorsak öyle geliyoruz. Size artık ilginç gelmeyecektir, insanı odağına alan ekosistemimizde birbirimize sık sık nasıl hissettiğimizi soruyoruz. İnsan odaklı dediysem, bu bütünsel anlamda, müşterilerimize, tedarikçilerimize, ailelerimize ve sizlere, olabildiğince çok fayda sağlama niyetindeyiz.

Fikirlerime değer verildiğini biliyor, kendim için gelişim alanlarını çok daha kolay yakalıyor ve her geçen gün bir kâşif olmanın hazzını daha derinden yaşıyorum.